Kışın Cilt Bakımı Nasıl Yapılmalı?
Kış aylarında değişen hava, cildimiz üzerinde çeşitli değişikliklere neden olmaktadır. Soğuk hava, daha düşük nem oranına sahiptir ve dolayısıyla daha kurudur. Bu da aynı şekilde cildimizde kuruluk oluşturmaktadır. Eğer gerekli bakımı yapmazsak bu kuruluk artarak ciltte pullanma, tahriş, kaşıntı ve hatta egzamaya neden olabilmektedir. Rüzgarlı hava ve iç mekanlardaki çeşitli ısıtıcılar da cilt kuruluğunu artırarak bu belirtilerin şiddetlenmesine yol açabilmektedir. Soğuk havalarda cildimizin sağlıklı ve güzel görünümünü korumak için almamız gereken önlemlerden kısaca bahsedelim:
Duş:
Uzun süren duş, derimizdeki koruyucu doğal yağ tabakasına zarar verebilir. Suyun sıcaklığı da aynı şekilde bu yağ tabakasının daha fazla zarar görmesine neden olacaktır. Sıcak yerine ılık suyla yıkanmamız ve 10 dakikayı aşmayan duş süreleri cildimize daha az zarar verecektir. Yine duşta lif – kese yapmak hassas ciltler için yapılmaması gereken ve tahrişi artıran uygulamalardır.
Temizleyiciler:
Renkli, kokulu sabunlar ve ayrıca bazı antibakteriyel sabunlar daha fazla tahriş etme potansiyeline sahiptir. Islak mendiller, alkollü ürünler ve kolonya da potansiyel tahriş edici ürünlerdir. Eğer hassas bir cilde sahipseniz bunları kullanmamanız önerilmektedir. Fragrans, yani koku veren aroma içeren ürünler, allerjik reaksiyon ve irritasyonlara neden olabilmektedir. Bu yüzden ‘fragrance free’ renksiz ve kokusuz, nemlendirici özelliği ön planda olan ürünler tercih edilmelidir.
Cildimizin nemlendirilmesi:
Cildimizi krem veya pomatlar ile nemlendirmeliyiz. Kremler su bazlı, daha hafif nemlendiriciler iken pomatlar daha yağlıdır ve daha kuru olan cilt bölgeleri için, özellikle gövde, diz, dirsek, topuk, kol ve bacaklar için daha etkilidir.Nemlendiriciler derideki doğal yağ ve nemin derimizde kalmasına yardımcı olur. Bunların özellikle duştan çıktıktan hemen sonra, derimizin kurumadan uygulanması, nemi deriye daha iyi hapsetmeye ve daha uzun süre nemli tutmaya yardımcı olur. Ayrıca yüzümüz için, yağlı olmayan ve gözenekleri kapatıp akneye eğilimi artırmayan ürünlerin kullanılması gerektiğini de hatırlatalım.
Oda nemlendicileri:
Merkezi ısıtma, klima, şömine ve elektrikli, rezistanslı ısıtıcılar ev içerisindeki havayı, ve dolayısıyla cildimizi kurutmaktadır. Bu durumu azaltmak için odaya buhar veren oda nemlendiricileri kullanılmalıdır.
Giysiler:
Yünlü giysiler cildimizde irritasyona, yani tahrişe neden olabilmektedir. Pamuklu veya ipek giysileri tercih etmeli, yünlü giyeceksek derimize direkt teması önlemek için içten pamuklu iç çamaşırı veya t-shirt giymeliyiz.
Ellerin ve dudakların korunması:
Ellerimiz ve dudaklarımız açıkta kalan ve dışarıdaki kuru ve rüzgarlı havaya maruz kalan bölgelerdir. Ellerimizi nemlendirmeli, eldiven giymeli, dudaklarımız için dudak nemlendiricileri kullanmalıyız. El egzamasına eğilimli kişilerde, ve sık olarak su, sabun ve temizleyici kullanan kişilerde kuruyan ellerin egzamadan korunması için daha yoğun nemlendirici kullanımı gerekmektedir. Ayrıca ellerin de vücut gibi çok sıcak su ile yıkanmaması ellerimizin irritasyonunu (tahrişini) azaltacaktır.
Güneşten Korunma:
Güneş koruyucular yalnızca yazın kullanmak için değildir. Kaldı ki ülkemizde kışın da bulutlu gün sayısı azdır ve yine güneşe maruz kalmaktayız. Ayrıca bulutlu havalarda bile ultraviole A ışığı bulutlardan geçip dünya yüzeyine düşmektedir. Özellikle hassas cilde sahip olanlar, cildi hassaslaştıran tedavi kullananlar ve lekeli cilde sahip olanlar kışın da güneşten korunmaya özen göstermelidir.
Su:
Kişinin cildindeki kuruluğun direkt olarak içtiği su miktarı ile ilişkili olduğunu düşünmek yanlıştır. Ciltteki kuruluk yukarıda sayılan faktörler sonucunda gelişir. Kişi gün içerisinde yeterince su içse de, cildi kuru olabilir. Ayrıca farklı hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve ileri yaş da cilt kuruluğuna neden olabilmektedir. Fakat kışın genelde daha az su içildiği düşünüldüğünde, yeterli miktarda su içmek esas olarak genel sağlığımız için iyi olacağı gibi, az da olsa cilde sürülen nemlendiricilere ek olarak içerden de cildin nemlenmesine katkıda bulunacaktır.
Peeling:
Ölü derinin soyulması ve anti-aging amacı ile glikolik asit, salisilik asit ve retinoik asit içeren çeşitli tedaviler kış aylarında uygulanarak daha canlı ve parlak bir cilt ortaya çıkarılabilir.
Son olarak belirtmek gerekirse; cildimiz için kullanmamız gereken ürünler, cilt tipimize ve mevcut olan hastalıklarımıza göre değişmektedir. Başka yerlerden duyularak alınan yanlış ürünlerin kullanılması fayda sağlamak yerine hem cildimize zarar verebileceği, hem de vakit ve para kaybına neden olabileceği için, bu tür ürünlerin, konusunda uzman kişilere sorularak kullanılması daha uygun olacaktır.
2 Yorum. Yeni Yorum
merhaba,altın iğne göz altı şişliklerinin görünümünü azaltırmı? teşekkürler
Merhaba. Altın iğne, göz altı morlukları, lekeleri ve çizgileri yanında, torbalarına da faydası olan bir uygulamadır.